Anadolu Ve Profesyonel Rock Yaşam Derneği

Rock Müziğimizin Duayenlerinin Hayat Hikayeleri

Barış Manço 

Türk  Rock Müziğinin  öncüsü  Barış Manço, 1 Ocak 1943 yılında  Rikkat Yanık  ve  İsmail Hakkı Manço çiftinin dört çocuğundan ikincisi olarak Üsküdar’da dünyaya  gelmiştir.

Doğduğu dönemde ülke ikinci dünya savaşı dönemlerinde olduğu için ailesi ona Mehmet Barış ismini koymuştur. Aileden gelen bir müzik eğitimi ile büyüyen Manço’nun annesi Rikkat Hanım, Türk Sanat Müziği sanatçısı idi ve o dönemde Zeki Mürenin de hocalığını yapmıştır.

Manço, üç yaşına geldiğinde anne ve babası ayrılmış ve Manço babası ile yaşamaya başlamıştır. Babası ile birlikte bir çok yer değiştiren Manço en son da kısa bir süre olarak da Ankara’ da yaşamıştır. Aileden gelen müzik eğitimi ile okul hayatı boyunca hep hobi olarak müzikle uğraşmış ve kendi kendine gitar çalmayı öğrenmiştir. Doğuştan gelen yeteneğini eğitimli bir ailede geliştiren Manço, annesinden de piyano dersleri almıştır.

3514_images

İlk amatörce girişimlerini gittiği Galatasaray Lisesinde arkadaşları ile yapan Manço, burada iki amatör grup kurmuş ve grupları ile ilk kez Galatasaray Lisesinde sahneye çıkmıştır. Kurduğu grupların biri Kafadarlar diğeri ise Harmoniler grupları idi. 1959 yılında babasının vefatı üzerine Galatasaray Lisesinden ayrılarak Şişli Terakki Lisesine geçiş yapmıştır. Liseyi burada tamamlayan Manço, daha sonra Beçika’daki Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisinde üniversite öğrenimini tamamlamıştır. Buradan birincilikle mezun olan Manço, mezuniyetinden bir madalya kazanmıştır.

Almanya da Fransız bir komedyen olan Henri Salvador ile tanıştı fakat onunla bir anlaşmaya varamadı. Daha sonra Almanya da abisi Savaş Manço ile yaşamaya başladı. Otomobil bakıcılığı ve garsonluk yaparak hayatını devam ettirdi ve bu arada da bestelerini yapmaya devam etti. Almanya da Belçikalı şair olan Andrea Soulac ile tanıştı. Soulac, Manço nun sözsüz bestelerine söz yazmıştır. Daha sonra 1964 yılında Almanya da iki EP çıkaran Manço, bununla adından söz ettirmeyi başardı ve Türkiye ye geldiğinde Türkiye deki radyocular onun bir Fransız olduğunu sandılar.

1967 yılında da Manço, Fuat Güler ve Mazhar Alanson ile Kaygısızlar adlı grubunu kurdu. 1970 yılında bu grup ile yollarını ayırarak Fransa da isimsiz bir grup kurmuştur. Bu gurup ile uzun bir turneye çıkarak 52 konser vermiştir. Turne sırasında Antalya da verdileri konserden sonra gurubunda çalıştırdığı yabancı uyruklu müzisyen nedeni ile tutuklanmıştır. Ertesi gün mahkemeye çıkarılan Manço Serbest bırakılmış ve sonrasında gurubu ile birlikte Belçika ya dönmelerine neden olmuştur.

3514_manco

1972 yılında Kurtalan ekspres ini kurma çalışmalarına başladı. Kurtalan Ekspres ini kurduktan sonra Gamzedeyim ve Ölüm Allahın emri şarkılarının yer aldığı ilk plağını çıkararak Yedek Subay olarak askere gitti. Askerden döndükten sonra çalışmalarına hız veren sanatçı, 1974 Hey Dergisi tarafından yılın erkek sanatçısı seçildi. 1975 yılında tanışmış olduğu Lale Çağlar ile 1978 yılında evlendi. 1979 yılında çıktığı Anadolu Turnesinin tüm gelirini sağır ve dilsizler çocukların tedavi ve eğitimine bağışladı.

8 Ekim 1988 yılında 7′den 77′ye programı, bir aile çocuk ve eğlence programı olarak hazırlanarak yayına başlamıştır. Çok uzun bir süre yayında kalan program sadece Pazar günleri yayınlanarak toplam 378 programa ulaşarak 6 Aralık 1998 yılında sona ermiştir. Programın ünlü sloganı ise Adam Olacak çocuktur. 1990 yılında Türk Japon dostluğu etkinlikleri için Japonyaya gitti ve Japonya’daki ilk konserini bu sırada verdi. 5 Şubat 1992 yılında kaybettiği annesi Rikkat Hanım için üzüntülü bir dönem geçirdi. 1992 yılında zirveyi yaşayan pop müzik piyasasından Mega Manço albümü ile nasibini almayı başaran Manço, bu albümü ile büyük ses getirmiştir.

3514_baris_manco_ve_unutulmayan_sarkilari_h2223

Yaptığı besteler 200 yakındır. Yaptığı bu besteler sayesinde 12 altın ve 1 platin albüm sahibi olmuş, birde kaset ödülü bulunmaktadır. Yaptığı besteleri bir çok dile çevrilerek dilden dile dolaşmıştır.

Lale Manço ile olan evliliğinden iki erkek çocuk babası olan Manço, yıllar önce kendisine yöneltilen ölüm sizce bir son mu? Yoksa bir sonun başlangıcı mı? Sorusuna “ölüm yaşam denen uykudan uyanmaktır ” olarak verdiği cevap doğrultusunda Manço, 31 Ocak 1999 tarihinde yaşam uykusundan uyanmıştır.

Cem Karaca

O zamanlar Cumhuriyet tarihinin ünlü tiyatrocularından sayılan Ermeni kökenli İrma Felekyan'la (Toto Karaca) , bir Azeri Türkü olan Mehmet İbrahim Karaca'nın evliliklerinin altıncı yılında, 5 Nisan 1945'de İstanbul'da dünyaya geldi.

Karaca, sanatçı bir ailenin çocuğu olmanın avantajını çok iyi değerlendirerek sanatla iç içe büyüdü. Cem Karaca müzik hayatının ilk bölümünde Anadolu'nun müziğinden bihaber bir şekilde, ilk grupları olan Jaguarlar veDinamitlerle Rock'n'Roll tarzı çalışmalar yapıyordu. O dönemdeki en büyük destekçişi İlhami Gencer'di.

İlk evliliğinden kısa bir süre sonra askere giden Karaca'nın hayatı askerliği sırasında bir anlamda değişti. Bir yandan eşinin hasretini çekerken diğer yandan da Anadolu'nun ilkokul kitaplarında anlatıldığı gibi olmadığını farkeden Karaca, asker arkadaşının çaldığı bağlama sayesinde bir zamanlar ilkel ve sıkıcı bulduğu müziğin kendi duygularını anlattığını keşfetti.

1967 yılında askerlik dönüşü Apaşlar grubuna katılan Karaca ve grubu, Hürriyet'in düzenlediği Altın Mikrofon yarışmasında "Emrah" isimli parçalayla ikinci oldu ve yarışmanın getirdiği şevkle batı müziği ile doğu müziğini sentezleme çabasına girerek bu yönde şarkılar üretmeye başladı.

Resimdeki Gözyaşları isimli parçayla büyük başarı elde eden Karaca ve grubu Apaşlar'la Almanyada Ferdy Klein orkestrasını'da yanına alarak parçalar kaydetdiler. Cem Karaca'nın Apaşlar'la olan beraberliği 1969'un sonlarına kadar sürdü.

Grupta gitarist Mehmet Soyarslan ve Cem Karaca arasındaki anlaşmazlıklar had safhaya çıkınca Cem Karaca gruptan ayrıldı. Cem Karaca Apaşlar grubunun basçısı Seyhan Karabay ile birlikte Kardaşlar grubunu kurdu. Bu sıralarda Cem Karaca Almanya'ya giderek Ferdy Klein Orkestrasıyla 4 tane 45lik doldurdu. Amacı yeni grubuna ekipman alabilmek ve maddi sıkıntı yaşamadan çalışmalar yapmaktı. Nitekim ilk 45'likleri Dadaloğlu ile büyük bir başarı elde etti. Fakat 1972 yılında Cem Karaca ve Seyhan Karabay arasındaki tartışmalar Cem Karaca ile Kardaşlar'ın yolunu ayırmasına sebep oldu. Cem Karaca, Kardaşlar grubundan ayrılıp Anadolu Pop'un güçlü sesi Moğollar'la birleşirken Kardaşlar'da Moğollar'la anlaşmış Ersen Dinleten'i gruplarına dahil etti. Bu grupla 3 45'lik çıkaran Karaca, Moğollar'ın dağılmasıyla kariyerinin en önemli dönemini yaşayacağı Dervişan grubunu kurdu.

Dervişan politik-rock yapmanın yanısıra progressive rock müziğinin Uğur Dikmen ve Oğuz Durukan sayesinde Türkiye ile tanışmasında önemli rol oynadı. Cem Karaca aynı zamanda tam anlamıyla ilk stüdyo albümünü bu grupla çıkardı: Yoksulluk Kader Olamaz.

Dervişan'ın dağılmasından sonra Edirdahan isimli grubu kuran Karaca, Safinaz adında yine iyi bir albüm yapmış olmasına rağmen eski başarısını elde edemedi. Bu albümden sonra Almanya'ya giden Cem Karaca bu ülkede 1987 yılına kadar sürgün hayatı yaşamak zorunda kaldı. Bu dönemdeki çalışmalarında sık sık gurbet acısı gibi temaları işleyen Karaca bu süre içersindeki en iyi albümünü almanca olarak çıkardı: Die Kanaken.

Yabancı düşmanlığı, Gurbetçilerin yaşamı gibi konuları işleyen Cem Karaca bu albümde ki bazı parçaların Türkçesini ilerki albümlerinde kaydetti. Die Kanaken albümünün arka kapağında kendisiyle ilgili şunlar yazılıydı: "Cem Karaca ülkesi olan Türkiye'de bir rock yıldızı. Ülkesinde 50'ye yakın 45'lik ve LP yayınlayan Karaca'nın parçalarının çoğu sosyal içerikli sözlere sahip. 1981 yılının ocak ayında Federal Almanya'da bulunduğu sırada son albümü yüzünden ülkesinde aranmaya başladı. Bunun üzerine Karaca, ülkesine geri dönmedi. Mallarına el konan şarkıcı 200 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve 1983 yılında da Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Almanya'da daha çok Nazım Hikmet'in şiirlerini seslendirmesiyle tanınan Karaca ilk olarak 1983 yılının başlarında Almanca sözlerle ve doğu batı sentezinden oluşan bir müzikle seyirci önüne çıktı. Amacı Türkiye'de olan biteni anlatmak değil, burada olup bitenleri anlatmak ve Alman-Türk ilişkilerini düzeltmeye çalışmak. Şarkıları yabancı düşmanlığı ve ırkçılıkdan bahsediyor."

 

İnsanlar Gülüyordu de! Trende, vapurda, otobüste...
Yalan da olsa hoşuma gidiyor söyle! Hep Kahır . Bıktım be!
Cem KARACA   

Yurda döndüğü zaman Turgut Özal'ın elini öptüğü için döneklikle suçlandı. Bu dönemde çıkardığı albümler sanki ülkesine uzun yıllar sonra dönen ve kendini evinde hissetmeyen bir kişi gibi verimsizdi. 1990 ve 1992de Uğur Dikmen ve Cahit Berkay'la Yiyin Efendiler ve Nerde Kalmıştık albümleriyle birazda olsa eski Cem Karaca tadı vermeyi başardı. 1997 yılında Ağır Roman isimli filmde yıllar öncesinin hiti Resimdeki Gözyaşları Cem Karaca'ya yeniden popülerlik getirdi. 1999 yılında Bindik bir alamete... isimli albümünü Cahit Berkay, Engin Yörükoğlu, Ahmet Güvenç, Uğur Dikmen desteğiyle çıkaran Karaca, Kahpe Bizans filmi için 3 parça kaydedip, filmde ufak bir rolde yer aldı.

2000li yıllarda çeşitli şiir çalışmalarında gördüğümüz Cem Karaca, Barış Manço nun efsanevi grubu Kurtalan Ekspres'le birleşerek konserler verdi. En son olarak "Yol Arkadaşları" isimli grubuyla sahneye çıkan Cem Karaca 8 Şubat 2004'de hayata gözlerini yumdu...

Cahit Berkay
 

Hayatı
1946'de Isparta'nın ilçesi Uluborlu'da doğdu. 1959'da ailesi ile birlikte İstanbul'a geldi. Liseyi İstanbul Kabataş Erkek Lisesi'nde bitirdi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde yüksek eğitimini tamamladı.

Müziğe ilkokulda mandolin çalarak başladı. 1960-1965 tarihleri arasında amatörce müzik yaptı. 1962'de "Siyah İnciler" adlı grubunu kurdu. 1965'de Selçuk Alagöz orkestrasında profesyonal müzik dünyasına adım attı. Alagöz ile 1966'da Altın Mikrofon'a katıldı ve 3. oldu. 1967'de ise Rana Alagöz'ün arkadasında çalıp, 1967 Altın Mikrofon'da bir kez daha üçüncü oldu.

1968'de Alagöz orkestrası bateristi Engin Yörükoğlu ile Moğollar adlı rock grubuna, gitarist Tahir Nejat Özyılmazel'in yerine girdi. Grubun ilk dönemlerinden besteleri Aziz Azmet ve Murat Sesikilisi yaparken, Azmet'in 1970'de gruptan ayrılması ise Cahit Berkay besteci kişiliğini ön plana çıkardı. Cahit Berkay'ın ön plana çıkması ile grup Psychedelic rock ve rock and roll yerine daha folklorik ve Anadolu rock adı verilen tarza yöneldi. Gitar dışında bağlamacura ve yaylı tambur da çalmaya başladı.

Cahit Berkay bestesi "Dağ ve Çocuk" ile popüleriteleri arttı ve 1971'de yeni bir grup arayan Barış Manço ile çaldılar. Bir yandan da solo kariyerine devam eden grup aynı yıl Danses et Rythmes de la Turquie albümünü çıkardı. Çoğunluğu Murat Ses bestelerinden oluşan bu albüm, Fransa'da "French Academie Charles Cros Grand Prix Du Disque" ödülü aldı. Bu ödül sonrası Manço'dan ayrılan grup kendi kariyerlerini devam ettirmeye karar verdi.

Moğollar, bu dönemden sonra solo 45'likler yanında, Selda BağcanCem Karaca ve Ali Rıza Binboğa ile de çalıştı. Karaca'nın en önemli şarkılarından "Namus Belası" kaydedildi. 1975'te Berkay, tekrardan Paris'e döndü. Eski grup arkadaşı Engin Yörükoğlu ile Moğollar'ı ikili olarak devam ettirdi. 1975'te neredeyse hepsi Berkay bestesi olan "Hittit Sun" albümü yurtdışında piyasaya çıktı. Bunun başarısı ile Berkay ve Yörükoğlu, 1976'da klasik Türk müziği eserlerinden oluşan "Ensemble d'Cappadocia" albümünü çıkardı ancak albüm çok az sattı. 1976'da Kütahya'da kısa dönem askerlik yaptı. Berkay, grubu 1978'e kadar devam ettirse de grup dağıldı.

1993'te toplanan imza kampanyası ile Moğollar yıllar sonra tekrar bir araya gelmeye karar verdi. Grup bir yıl sonra "Moğollar 94" albümü ile geri döndü. Önceki dönemlerinden farklı olarak politik ve çevreci mesajlar vermeye başladılar. Şarkıların çoğu Cahit Berkay'a aitti. Ayrıca, Berkay bu albümle birlikte vokallere de geçmişti. Berkay'ın söz yazımında Turgut Berkes ile çalıştığı 1996 tarihli "4 Renk" ve 1998 tarihli "30. Yıl" albümleri de 1994 albümü tarzındadır.

Cahit Berkay, grup arkadaşı Taner Öngür ile birlikte Coca Cola'nın sponsorluğunu yaptığı Rock'n Coke festivaline karşı olarak Barışarock festivalinin düzenlenmesine destek oldu. 2004'te "Yürüdük Durmadan" albümü çıkardılar. 2008'de Cahit Berkay, vokali Cem Karaca'nın oğlu Emrah Karaca'ya bırakıp, gitarist ve besteci olarak Moğollar'da devam etti. Çoğu Berkay bestesi olan "Umut Yolunu Bulur" albümü 2009'da yayınlandı.

Film müziği[değiştir]

Berkay, Moğollar'dan da önce 1965'te Buzlar Çözülmeden filminin müziğini Şahin Gültekin ile bestelemişti. Moğollar'ın son döneminde ise Berkay, sinema filmleri için müzik yapmaya odaklandı. 1975'te film müziğine başlayan Berkay, aynı yıl ilk ve tek solo 45'liği "Teşekkür Ederim Babaanne" filminin müziği yayınlandı. 1976'da düzenlenen 1. İstanbul Film Festivali "En İyi Film Müziği" ödülünü "Ben Sana Mecburum" filmine yaptığı müzikle kazandı. Selvi Boylum Al Yazmalım filmine yaptığı müzik çok beğenildi. 15. Antalya Film Festivali'nde en iyi film müziği ödülünü Fırat'ın Cinleri filmine yaptığı besteyle aldı. Altın Portakal'ı bu ödülden sonra 3 kez daha aldı.

Cahit Berkay, 2009'a dek 162 tane film ve dizi müziği, sayısız da reklam müziği bestelemiştir.

Diğer çalışmaları[değiştir]

Sinema dışı müziklere uzun süre ara veren Berkay, sadece 1980'de Zülfü Livaneli'nin "Günlerimiz" albümüne iki şarkıda katkıda bulundu. 1987'de arkadaşı Cem Karaca'nın ülkeye dönmesinden sonra onunla çalışmaya başladı. 1990'da Karaca, Berkay ve Uğur DikmenYiyin Efendiler albümünü çıkardı. Aynı yılın Temmuz ayı, Cem Karaca'nın seslendirdiği, Cahit Berkay bestesi "Kahya Yahya" 1990 Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması'nı kazanmıştır. Üçlünün ortaklığı 1992'de Nerde Kalmıştık? albümü ile devam etti. Albümün çıkış şarkısı, Cahit Berkay bestesi "Raptiye Rap Rap" oldu ve daha sonra birçok kez farklı sanatçılar tarafından yorumlandı. 1999 tarihli "Bindik Bir Alamete..." albümünde de Cem Karaca'ya eşlik etti.

Berkay, 1997'de Kenan Doğulu'nun oynadığı "Hiç Bana Sordun Mu?" adlı dizide konuk oyuncu olarak oynamıştır. 2005'te ise İki Süper Film Birden adlı filmde "Newton Mustafa" rolünü oynamıştır. 2012 yılında Star TV de yayınlanmaya başlayan Sudan Bıkmış Balıklar isimli televizyon dizisinde "Hilmi Baba" rolünü oynamaktadır.

Solo kariyeri[değiştir]

Moğollar'ın yanında solo kariyerini de devam ettiren Cahit Berkay, 1997'de ilk film müzikleri albümünü çıkardı. Bu albümün 1999 ve 2001 devamı geldi. 2002'de çıkan "Gitarın Asi Çocukları" adlı toplama albümde "Dörde Özlem" şarkısı ile yer aldı. 2005'te Sinema Bir Mucizedir'in film müziği albümünü yayınladı. 2007'de Grup Zan'ı kurdu ve Toprak albümünü yayınladı. 2009'da en son albümü Yağmurdan Sonra filminin müziklerini albüm olarak yayınladı.

Bu albümler dışında Barış Manço anma albümünde "Rüya" şarkısı çaldı. "Rock Sınıfı" adlı toplama albümde Replikas'a "İlk Çağda Anadolu Uygarlıkları" ve Uzay Heparı'yı anma albümü Uzay Heparı - Sonsuza'da ise 4 Yüz grubunun seslendirdiği "Masum Değiliz" şarkısına bağlama ile eşlik etti.

Ödüller[değiştir]

Diskografi[değiştir]

Moğollar ile[değiştir]

Ana madde: Moğollar (grup)#Diskografi

Solo[değiştir]

  • 1975: Teşekkür Ederim Babaanne / Teşekkür Ederim Babaanne (Enstrümantal)
  • 1997: Film Müzikleri Vol. 1
  • 1999: Film Müzikleri Vol. 2
  • 2001: Film Müzikleri Vol. 3
  • 2005: Sinema Bir Mucizedir Film Müziği
  • 2007: Toprak (Cahit Berkay ve Grup Zan)
  • 2009: Yağmurdan Sonra
  • 2012: Arda Kalan (Derya Petek ile)

Diğer[değiştir]

  • 1966: Ararım / Bahçelere Geldi Bahar (Selçuk Alagöz)
  • 1967: Konya Kabağı / Bahçelerde Börülce (Rana Alagöz)
  • 1980: Günlerimiz (Zülfü Livaneli)
  • 1990: Yiyin Efendiler (Cem KaracaCahit BerkayUğur Dikmen)
  • 1992: Nerde Kalmıştık? (Cem KaracaCahit BerkayUğur Dikmen)
  • 1999: Bindik Bir Alamete... (Cem KaracaCahit BerkayUğur Dikmen)
  • 2002: Gitarın Asi Çocukları (Toplama albüm, "Dörde Özlem")
  • 2002: Yüreğimdeki Barış Şarkıları (Toplama albüm, "Rüya")
  • 2008: Rock Sınıfı (Toplama albüm, Replikas ile "İlk Çağda Anadolu Uygarlıkları")
  • 2008: Uzay Heparı Sonsuza (Toplama albüm, 4 Yüz ile "Masum Değiliz")

Ersen Dinleten

Ersen (1950 - .... )
 

 
Ersen   (1950 -  .... )

 

Anadolu Rock'ın önemli temsilcilerinden Ersen, Haziran 1950’de İstanbul Fatih'te doğdu. Annesi Karadeniz'den, babası ise Selanik taraflarından İstanbul'a gelip yerleşmişti. Ersen, ilk olarak müzik çalışmalarına amatörce bir müzik öğretmeninden mandolin dersleri alarak başladı. Daha sonra, gitarın yavaş yavaş ülkemize girmesiyle birlikte Fatih Fener'de Rum asıllı hocası Koçamedanis'ten klasik gitar dersleri almaya başladı. 5-6 sene de klasik keman dersleri aldı.Ersen, bir yandan da amatörce şan dersleri alıyor ve sürekli kendini geliştirmeye çalışıyordu. Ersen, artık düğünlerde, pavyonlar da çalmaya başlamıştı. 1970 yılına gelene kadar birçok ünlü orkestrada çaldı. Bunlar arasında, Milli Orkestra ve Şerif Yüzbaşıoğlu'nun Orkestrası da vardı.

 

Önceleri, dans orkestralarında çalan Ersen, bir fuar döneminde İzmir Fuar'ındaki Numune Gazinosu'nda Cem Karaca ve Moğollar'la tanıştı. Her ne kadar, Cem Karaca'yı İstanbul'dan tanısa da burada gerçek anlamda tanıştılar ve Cem Karaca, ona kartını vererek İstanbul'da yanına uğramasını söyledi. 1969 yılında ilk 45'liği "Olvido/Ak Güvercin" Türkofon'dan piyasaya çıktı. Gitarda Ünol Büyükgönenç'in eşlik ettiği bu plağı, ikinci 45'liği takip etti: "Sevmek Günah mı?/Tek Kadın".

 

1970 yılında bir yandan kendi adına 45'likler çıkartan Ersen, diğer yandan da Moğollar'ın "Ternek/ Haliçte Güneşin Batışı" 45'liğinde vokalist ve elektro kemancı olarak yer aldı.1972 yılında Hürel kardeşlerle, Diskotür adına son 45'liği "Dertli Kaval/Beni Hor Görme Kardeşim"i kaydetti. Bu albümün ilgi görmesi üzerine Şerif Yüzbaşı Orkestrası'dan ayrılan Ersen, yüklü bir ücretle Şahinler Plak'a transfer oldu ve "benim en büyük müzikal çıkışım" dediği "Kozan Dağı" isimli 45'liğini yayınlandı. Kozan Dağı gerçekten gördüğü ilgi ile kısa sürede listelerde bir numaraya tırmandı ve Ersen'in ilk bir numara 45'liği olarak Türk müzik tarihinde yerini aldı. Seyhan Karabay'ın bass, ıklığ, akustik gitar; Taner Öngür'ün bass, akustik gitar, kaşık ve Hüseyin Sultanoğlu'nun bateri, bongo çaldığı bu 45likten sonra "Sor Kendine/Garip Gönlüm" 45liğini piyasaya sürdü. Bu 45'likten sonra Türk ve dünya müzik piyasasında eşine benzerine rastlanmayacak bir olay olur ve Kardaşlar'la beraber çalışmakta olan Cem Karaca Moğollar'a; Moğollar'la çalışmakta olan Ersen Kardaşlar'a girer.

 

Kardaşlar'la iki single çıkarttıktan sonra, grubun isminin değişmesini kararlaştırdılar ve Ersen, "kuzeyin kardaşları varsa doğunun dadaşları var" deyip "Ersen ve Kardaşları", "Ersen ve Dadaşlar" olarak değiştirdi. Artık, "Cem Karaca ve Moğollar" ile "Ersen ve Dadaşlar" vardı ve tatlı bir rekabet başlamıştı. Bu dönemde, Ersen ve Dadaşlar, Zeki Müren'in program kadrosuna dahil oldular. Ersen ve Dadaşlar, bu programda da başarılı oldular ve Zeki Müren'in iltifatını kazandılar.

 

Aşık Veysel'in, Aşık Mahsuni Şerif'in, Muhlis Akarsu vd. eserlerinin yanında söz ve müziği kendine ait parçalarıda seslendiren Ersen Dadaşlar'ın 45'liklerini şöyle sıralayabiliriz: "Gafil Gezme Şaşkın/Güzele Bak Güzele", "Bir Ayrılık Bir Yoksulluk Bir Ölüm/Yedin Beni", "Dostlar Beni Hatırlasın/Üç Kız Bir Ana", "Ekmek Parası/Zalım". Uzun süre, listelerde hep zirvede kalan grup, bir süre sonra müziğe ara verdi.

 

80'li yıllarda Rock müziğin içindeki çıkmazdan dolayı Dadaşlar'sız yola devam Ersen, bir ara arabesk müziği tarzında da çalışmalarda bulunmasına rağmen, 1993 yılındaki "Ersen Ustadan Kuru Fasulye" isimli albümünden sonra müzik çalışmalarına nokta koydu.

 

45'likler : 
1) Olvido - Akgüvercin (1969) (Türkofon 1001 ) 
2) Sevmek Günah mı? - Tek Kadın (1969) (Türkofon) 
3) Unutma Sakın/Süreyya (1970) (Yonca 008)
4) Ternek/ Haliçte Güneşin Batışı (1970) (DT 5006)
5) Çakıl TaşlarıAşkın Rüyası (1970) (DT 5015 Diskotür Stüdyo Orkestrası)
6) Pekiştirme/Oy Gülem (1971) (Grafson)
7) Dertli Kaval/Beni Hor Görme Kardeşim (1972) (DT 5049 )
Kozan Dağı/Kara Yazı (1972) (Şahinler 164)
9) Sor Kendine/Garip Gönlüm (1972) (Şahinler 175)
10) Çakmağı Çak/Güneşe Dön Çiçeğim (1973) (Şahinler 204)
11) Metelik/Yine Seni Tanırım (1974) (Şahinler 225 )
12) Bir Ayrılık Bir Yoksulluk Bir Ölüm/Yedin Beni (1974) (Şahinler 230 )
13) Döne Sevdiğim/Derman Bulunmaz (1974) (Şahinler 237 )
14) Dostlar Beni Hatırlasın/Üç Kız Bir Ana (1975) (Şahinler 244)
15) Gafil Gezme Şaşkın/Güzele Bak Güzele (1975) (Şahinler 249 )
16) Dostlar Merhaba/Ne Sevdiğin Belli Ne Sevmediğin (1976) (Şahinler 254)
17) Ekmek Parası/Zalım (1976) (Şahinler 259 )
18) Gurur/Kalbimdeki Acı (1976) (Şahinler 262 )
19) Ömür Biter Yol Bitmez (Mutluluk Dünyası)Yalvarırım Dinle (1977) (Şahinler 266 )
20) Ne Kadar GüzelAkla Karayı Seçtim (1978) (Bip 7001)
21) Takma Kafana Arkadaş/ Takıl Bana/ Mutlu Ol Yeter/ Falcı (Falcı Da Farkında) (1981) (Oscar-214) (12 Inch Single) 
Albümler : 
1) Dünden Bugüne (1977) (Şahinler-13)
2) Ersen 2 (1978) (Şahinler-19)
3) Bu Da Bizlerden (1979) (Bip-8007)
4) Hatamızı Bilmeden Çekiyoruz (1980) (Erenler-208)
5) Mucize (1981) (Oscar-209)
6) Anadolu Pop (1983) (Oscar-230)
7) Vatan Bizim Ülke Bizim El Bizim (1985) (Özer kardeşler-002)
Geçti Borun Pazarı (1986) (Şahinler (MC)-Özer Kardeşler)
9) Ersen Dadaşlar 88 (1988) (Şahin Özer (MC)-Şahin Özer)
10) Paşa Gönlün Bilir (1992) ((MC)-Şahin Özer)
11) Ersen Ustadan Kuru Fasulye (1993) ((MC)-Şahin Özer)


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol